"Konut yapılıyor ama şehir hâlâ ortada yok" diyerek Hatay'ın yeniden yapılanma sürecine eleştirel bir bakış açısı sunan [Çalışkan'ın tam adı belirtilmemiş], deprem sonrası yatırımların yalnızca betonlaşmaya odaklandığını, insanların sosyal yaşam alanlarının ise göz ardı edildiğini ifade etti.
Çalışkan, yetersiz altyapıya sahip ve sosyal donatı alanları düşünülmeden gerçekleştirilen yapılaşmanın, gelecekte Antakya için büyük sorunlara davetiye çıkaracağını belirtti. Özellikle depremde büyük yıkım yaşayan Antakya'da zemin etüdü çalışmalarının yeterince dikkate alınmadan yüksek katlı binaların yeniden inşa edilmesinin büyük bir hata olduğunu vurgulayan Çalışkan, çarpıcı örneklere dikkat çekti: "Zemini adeta bataklık olan riskli bölgelere ısrarla yeniden 5-6 katlı binaların yapımına başlanıyor. Şehrin zaten dar ve yetersiz olan ana arterlerinden biri olan 75. Yıl Bulvarı gibi kritik alanlara yine yeni binalar inşa ediliyor. Maalesef depremden ders çıkarılmamış gibi aynı hatalar tekrar ediliyor" dedi.
Deprem felaketinin ardından ilan edilen rezerv alan kararının prensipte doğru bir adım olduğunu ancak uygulama aşamasında ciddi eksiklikler yaşandığını dile getiren Çalışkan, sürecin başından itibaren halkın yeterince bilgilendirilmediğini ve bu durumun da bölge halkında haklı bir güvensizlik ve beraberinde büyük bir karmaşa yarattığını söyledi. Çalışkan, "Depremzede vatandaşlarımıza gerekli güvence verilmeden ve yeniden yapılanma sürecinin tüm detayları net bir şekilde açıklanmadan rezerv alan kararı ilan edildi. Bu belirsizlik, depremzede vatandaşlarımız arasında büyük bir güvensizlik ve anlaşılır bir karmaşaya neden oldu. Eğer altyapı ve üstyapı çalışmaları eş zamanlı ve bütüncül bir planlama anlayışıyla hayata geçirilseydi, yeniden yapılanma süreci çok daha sağlıklı ve güven verici bir şekilde ilerleyebilirdi" ifadelerini kullandı.
Çalışkan ayrıca, yerel seçimlerin ardından devlet kurumlarının bölgeye yönelik ilgisinin belirgin bir şekilde arttığını ancak bu ilginin depremin hemen sonrasında gösterilmesi gerektiğini ve dolayısıyla geç kalınmış bir ilgi olduğunu ifade etti. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin kamu yönetiminde ciddi bir belirsizlik ve çok başlılık sorununa yol açtığını savunan Çalışkan, "Şu anda yeniden yapılanma sürecinde sorumluluğun tam olarak kimde olduğu net bir şekilde belli değil. Mevcut sistem, hizmet üretmeyi teşvik etmek yerine, bürokratik engeller ve yetki karmaşası nedeniyle hizmetin önünü kesen bir yapıya sahip" şeklinde konuştu.
HATAY (UHA) - REMZİ YILDIRIM
